attığım diğer kitapları baktınız mı ? bakmadıysanız hemen şuan onlara bir bakın…(bkz:babanızdan hergün size bir odyo kitabı)
bugünkü kitabımız; vestibüler nörit, vestibüler sistem, vestibüler migren, vestibüler rehabilitasyon, vestibüler testler, vestibüler rehabilitasyon egzersizleri, vestibüler aquaduct, vestibüler anamnez formu, vestibüler anatomi, vestibüler ark, vestibuler cekirdekler, vestibüler serebellum, vestibüler değerlendirme, vestibüler disfonksiyon, elektrofizyolojik vestibüler testler, vestibüler fonksiyon gibi alt başlıkların yer aldığı temel vestibüler kitabıdır. link adresi burada indiriniz. iyi okumalar.
vestibüler rehabilitasyon hakkında oldukça iyi tr de benzeri olmayan bir kitap. kitap ingilizce çevirisini yapacak bir civanmert çıkarsa camianın büyük bir kısmı faydalanacaktır. indirmeadresi
odyolog olarak işitme kayıplı ve dilsel problemli çocuklara özel rehabilitasyon merkezi açmak ?
maliyeti nedir ? karı nedir ? avantajları/dezavanyajları ? açma şartları ?
bilgisi olan veya açmayı düşünenler varsa yardımcı olursa çok sevinirim sevgiler...
1. Sınıflara öneriniz ve alınması gereken kitapların pdf falan var mı özellikle Selçuk Üniversitesi 2. Sınıflar varsa lütfen yazar mısınız.
bir grup gencin odyoloji ve odyologlar adına bir şeyler başarmak adına bir araya geldiği ve ilerde büyük işler başaracağına inandığım bir topluluk. bu hesaptan kendileriyle iletişime geçebilirsiniz hesap
Odyoloji Yüksek Lisans öğrencileri için işitme cihazları ve uygulamalarıyla ilgili araştırma fırsatları oldukça önemlidir. Bu alanda yapılan çalışmalar, işitme kaybı olan bireylerin hayat kalitesini artırmak, iletişim becerilerini geliştirmek ve günlük yaşamlarını kolaylaştırmak amacıyla büyük bir rol oynamaktadır.

İşitme cihazları, işitme kaybı yaşayan bireyler için temel bir çözüm sunar. Ancak, teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte işitme cihazlarında da büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Odyoloji Yüksek Lisans öğrencileri için, işitme cihazlarının tasarımı, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi gibi konular araştırma fırsatları sunmaktadır. Örneğin, daha küçük boyutta ve daha iyi performans sağlayan işitme cihazları üzerine yapılan çalışmalar, kullanıcıların cihazları rahatlıkla kullanmasına ve işitsel deneyimlerini iyileştirmesine yardımcı olabilir.

Bunun yanı sıra, mobil uygulamalar işitme sağlığı alanında büyük bir potansiyele sahiptir. İşitme kaybı olan bireyler için geliştirilen bu uygulamalar, işitme testlerinden rehabilitasyon programlarına kadar geniş bir yelpazede hizmet sunmaktadır. Odyoloji Yüksek Lisans öğrencileri, işitme sağlığıyla ilgili mobil uygulamaların etkinliği, kullanılabilirliği ve kullanıcı deneyimi gibi konuları araştırabilir. Bu sayede, işitme kaybı olan bireylerin bu uygulamalardan en iyi şekilde faydalanmasını sağlayacak yöntemler geliştirilebilir.

Ayrıca, odyoloji alanında araştırma yapmak isteyen öğrenciler için işitme cihazlarının sosyal etkileri üzerine çalışmalar da büyük önem taşır. İşitme cihazlarının kullanımının sosyal ilişkiler, psikolojik etkiler ve yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmalar, işitme kaybı olan bireylerin sosyal uyumlarını artırıcı çözümler sunabilir.

odyoloji yüksek lisans öğrencileri için işitme cihazları ve uygulamalarıyla ilgili araştırma fırsatları oldukça geniştir. İşitme cihazlarının tasarımı, geliştirilmesi, mobil uygulamaların etkinliği ve işitme cihazlarının sosyal etkileri gibi konular üzerine yapılan çalışmalar, işitme kaybı olan bireylerin yaşam kalitesini artırmak ve iletişim becerilerini geliştirmek için önemli katkılarda bulunabilir. Bu alanda yapılan araştırmaların, odyoloji alanının gelişmesine ve toplumun işitme sağlığının iyileştirilmesine önemli bir katkı sağladığı unutulmamalıdır.
Başlıktada gördüğünüz gibi işitme cihazı merkezlerine odyolog zorunluluğu gelmesi için CİMER’e dilekçe yazmayı düşünüyorum. bu konuda daha fazla ne yapabiliriz fikriniz var mı?
Odyoloji mezunu olup hangi alanda yüksek lisans yapmak iş bulma alanımızı daha çok genişletip bizi geliştirir? Bir de eğer akademisyen olma hayalimiz yoksa devlet hastanesinde çalışacak olan odyoloğun yüksek lisans yapması hangi açılardan avantajlı olmasını sağlar?
Son olarak hangi üniversitelerdeki dkt yl bölümleri odyoloji mezunlarını kabul ediyor? Birçoğu sadece dkt mezunu olmasını istiyor çünkü.
DIR Floortime, bir çocuk psikiyatristi olan Stanley Greenspan ve meslektaşları tarafından 1980’lerde ABD’de geliştirilmiştir. Bu modelde, sağlıklı gelişim sürecinde kritik olduğu düşünülen becerilerin öğretimi yapılmaktadır. Bu doğrultuda, diğer insanlarla yakın ve sıcak ilişkiler kurma, anlamlı ve amaçlı biçimde iletişim kurma, mantıklı ve yaratıcı düşünme becerileri geliştirilmeye çalışılmaktadır. Aynı zamanda floortime, yetişkin ve çocuk arasındaki sosyal ilişkiyi geliştirme ve çocuğun duygusal gelişimini desteklemeyi amaçlayan bir oyun terapisi olarak tanımlanmaktadır. Floortime günümüzde ev temelli programlarda, kliniklerde, okullarda ve hastanelerde uygulanmakta ve duygusal gelişimi hedef almaktadır. Floortime modelinin temel üç ilkesi çocuğun liderliğini izleme, çocuğun gelişimsel basamaklarda ilerlemesini sağlama ve düşünme becerilerini genişletme olarak sıralanmaktadır(http://www.stanleygreenspan.com).

DIR Floortime Hedefler
Her çocuğun kendine özgü güçlü ve zayıf yönlerinin bulunması nedeniyle floortime modelinin her bir çocuğa uygun hale getirildiği ve aile katılımının desteklendiği belirtilmektedir. Bu modelin temelini “gelişimsellik”, “bireysel farklılıklar” ve “ilişki temelli olma” ilkeleri oluşturmaktadır (Greenspan ve Wieder, 1999; Greenspan ve Wieder, 2006). Gelişimsellik ilkesiyle çocukların gelişiminin altı evreli bir süreç içinde ilerlediği öne sürülmektedir. Bu evreler, kendini düzenleme ve çevreyle ilgilenme, etkileşim ve ilişki kurma, iki yönlü amaçlı iletişim, karmaşık problem çözme, semboller oluşturma ve geliştirme ve semboller arasında bağlantılar kurma olarak sıralanmaktadır.

devamını okumak için buraya tıklayınız
benim durumumda olan başka arkadaşlar da var mıdır bilemiyorum ama yine de yazmak istedim. kendi adıma konuşacak olursam daha önce işitme cihazı ve hastane stajı yapmıştım (tabi pandemi döneminde bunlara ne kadar staj diyebilirsek...). fakat hiç rehabilitasyonda staj yapamadım. kimi arkadaşlar da rehabilitasyonda yapıp diğer alanlarda yapamamış olabilirler.

bir aydan daha kısa süre sonra mezun olacağım ve işitme cihazı alanında çalışmak istemiyorum. hastane ya da kliniklerde ise iş imkanlarının rehabilitasyondan daha az olacağını düşünüyorum. bu konudaki endişelerim yersiz mi emin değilim ama gerçekten mezun olduktan sonra ne yapacağım bilmiyorum.

en azından bir haftalığına bile olsa o ortamın içinde olmak önemli. kaç tane merkeze başvurduysam hiçbiri pandemiden dolayı kabul etmedi. mezun olduktan sonra da stajyer olabilir miyim acaba diye bile düşünmeye başladım. denemekten vazgeçmedim, hala bir yerlere başvuruyorum ama ümitli değilim. sizce ne yapmalıyım ya da benimle benzer durumda olan var mı?

İnsanlık tarihinde ses, iletişimin temel bir unsuru olmuştur. İletişimdeki bu önemli faktörü anlamak için odyoloji, yüksek ilgi çeken bir bilim dalı haline gelmiştir. Odyolojiye giriş dersleri, sesin nasıl oluştuğu, nasıl iletebildiği ve nasıl işlendiği gibi konuları kapsayan ayrıntılı bir bakış açısı sunmaktadır.

Odyoloji dersleri, öğrencilere insan kulağının yapısal bileşenlerini ve işleyişini incelemeyi öğretir. Kulağın anatomisi, kulak zarı, iç kulak ve işitme siniri gibi unsurlar üzerinde durulur. Ayrıca, işitme mekanizmasının nasıl çalıştığı, sesin frekansları ve enerjisi hakkında bilgiler verilir. Bu derslerde, insan kulağının nasıl titreşimleri algıladığı ve beyne nasıl ilettiği detaylı bir şekilde incelenir.

Odyolojide en çok merak edilen konulardan biri işitme kaybıdır. Odyoloji dersleri, işitme kaybının nedenlerini, türlerini ve tedavi seçeneklerini ele alır. Sınıflarda işitme kaybının genetik, çevresel veya yaşa bağlı olabileceği gibi farklı etkenlerle ilişkilendirilebileceği öğretilir. Ayrıca, işitme cihazları ve implantların nasıl çalıştığı, işitme kaybı olan bireylere nasıl yardımcı olduğu konularında bilgi verilir.

Odyoloji dersleri aynı zamanda işitsel iletişim süreci ve dil gelişimiyle de ilgilenir. İnsanların sesleri nasıl tanıdığı, konuşma algılaması ve sesler arasındaki farklılıkları anlama becerisi gibi konular ele alınır. Bu derslerde, dil gelişimi süreçleri incelenerek, işitme engelli bireylerin dil becerilerinin nasıl desteklenebileceği tartışılır.

odyolojiye giriş dersleri, sesin ardındaki bilimi keşfetmek isteyenlere kapsamlı bir bakış sunar. Bu derslerde, insan kulağının anatomik yapısı, işleyişi, işitme kaybı ve dil gelişimi gibi konular ayrıntılı bir şekilde ele alınır. Odyoloji, sesin ve işitmenin karmaşıklığını anlamamızı sağlayarak, sağlık alanında önemli bir rol oynamaktadır.
Semisirküler kanallarda algılayıcı organel kupuladır ve ampulla adı verilen şişkin bölgede konumlanmışlardır. Semisirküler kanallarda bulunan reseptör hücreler, crista adı verilen yapı üzerinde konumlanmıştır. Kupula adı verilen yapı, cristanın üzerini tamamen kaplayarak sıvı geçirmez bir ortam oluşturur.

görsel


Endolenfin kupulayı hareket ettirmesi sonucu sterosiliaların kinosilyuma doğru eğilmesi uyarılmaya (eksitasyon), kinosilyumdan diğer tarafa doğru eğilme hareketi ise inhibisyona sebep olur. Sterosilyaların kinosilyuma doğru olan bu hareketi tüy hücre membranlarında depolarizasyonu ve vestibüler afferent fibrillerin ateşlenmesinde artışı sağlar. Buna karşın bunun tam tersi bir hareket tüy hücre membranlarında hiperpolarizasyona sebep olarak vestibüler afferent fibrillerde ateşlenmenin azalmasına sebep olur.

görsel


Sterosilyaların kinosiyuma eğilmesi sonucu K kanalları açılır. Hücre içinde depolarizasyon olur. Voltaj bağımlı Ca kanalları açılır. Sinaptik aralığa glutamat salınımı olur. Afferent sinir uyarılır. Bunun tam tersi hücre dışına K iyonlarının çıkması ve kanalların kapanması sonucu hücrede hiperpolarizasyon olur ve hücre inhibe olur.

Semisirküler kanallarda uyarılma karşı kulakta aynı düzlemde yer alan konumdaki eşi ile birlikte değerlendirilir. Buna göre horizontal kanallar aynı düzlemdeyken, bir kulağın anterior kanalı ile karşı kulağın posterior kanalı aynı düzlemde olur. Afferent yollardaki çaprazlaşmalar sayesinde bu kanallar sürekli bağlantı halindedir.
İşitme sağlığı, günlük yaşamımızın önemli bir parçasıdır. Ancak, işitme bozukluklarıyla mücadele eden milyonlarca insan bulunmaktadır. İşitme kaybı, iletişimde zorluklar, sosyal izolasyon ve psikolojik etkiler gibi bir dizi soruna neden olabilir. Neyse ki, odyoloji alanındaki temel testler, işitme sağlığını değerlendirmek ve uygun tedaviyi belirlemek için büyük bir öneme sahiptir.

İşitme değerlendirmesi, odyologlar tarafından yapılan ilk adımdır. Bu değerlendirme süreci, işitme kaybının türünü, şiddetini ve konumunu belirlemek amacıyla çeşitli testler içermektedir. Odyologlar, hastaların işitme eşiğini ölçmek için odyometri testini kullanır. Bu testte, bireyin farklı frekanslardaki sesleri duyup duymadığı belirlenir. Buna ek olarak, konuşma anlaşılabilirliği testi yapılır. Bu test, işitme kaybının bireyin konuşmayı anlama yeteneğine olan etkisini değerlendirir.

İşitme sağlığının değerlendirilmesinde kullanılan bir diğer önemli test ise timpanometridir. Bu test, kulak zarının hareketliliğini ölçerek orta kulaktaki basınç değişikliklerini değerlendirir. Timpanometri, orta kulak fonksiyonunu ve olası problemleri tespit etmek için kullanılır.

İşitme kaybının nedenini belirlemek amacıyla odyologlar, işitsel uyarıcıların yolunu takip eden hareketli testlerden yararlanır. Beyin sapı işitsel uyarılama testi (BAER) gibi testler, işitsel sinirin ve beyin sapının yanıtını ölçer ve işitme kaybının kökenini belirlemeye yardımcı olur.

Son olarak, işitme sağlığına yönelik muayene sürecinde, hastaların işitme cihazları veya diğer tedavi seçenekleriyle ilgili bilgilendirilmesi de önemlidir. Odyologlar, bireyin ihtiyaçlarına ve işitme kaybının özelliklerine dayanarak en uygun tedavi planını belirler.

Odyolojideki temel testler, işitme sağlığına yapılan bir yolculuğun başlangıcını oluşturur. Bu testler, işitme kaybının tanısını koymak, tedavi seçeneklerini belirlemek ve bireyin yaşam kalitesini artırmak için önemli adımlardır. İşitme sağlığını korumak ve işitme kaybıyla mücadele etmek isteyen herkesin, odyoloji uzmanıyla iletişime geçerek bu temel testleri yaptırması önemlidir.
bir kongre ya da sempozyum öğrenci için nasıl 550lira olur siz neyin kafasını yaşıyorsunuz.
soygun lan bu biri polisi arasın.
İMDAAAAAAATTTTTT.
yok mu polis allahını seven arasın yeter.
benim aylık bursum 500lira zaten (eksi)-50liraya düşüyorum bide.
gitmeyin arkadaşlar gitmeyin.
bunlara prim vermeyin.
bunlar bu işin kaymağını böyle yiyor.
hiç öğrenci olmamış gibi dayranıyorlar.
hiç o sıralardan geçmemiş gibi davranıyorlar.
hiç vicdanları yokmuş gibi davranıyorlar.
hiç gözleride mideleride dolmayacakmış gibi davranıyorlar.
bunlar odyolojinin allahı olmak istiyor. yeter valla.
Misfonya Jastreboff tarafından adlandırılmıştır. Misfonya işitsel kökenli bir rahatsızlık olup, beynin sempatik sinir sistemi ve duygusal değerler ile ilgili işlemler yapan kısımlarını etkilemektedir. Hiçbir zaman psikolojik veya fizyolojik bir rahatsızlık olarak tanımlanmamıştır. Bu sebeple ruh sağlığı alanında çalışan hekimler misfonya araştırmalarını yaparken sınıflandırma ile ilgili çelişkiler yaşamaktadır.

Yayınlanan makalelerde misfonya sınıflandırılmasında kesin karara varılamamıştır. Bu durum rahatsızlığı bulunan kişilerin kafasını karıştırmaktadır. Yakın zamanda varılan fikir birliği ile misfonyanın psikolojik bir rahatsızlık olmadığına inanılmaktadır.

Misfonya’nın sınıflandırılmasında izlenebilecek en iyi yöntem, nörofizyolojik bir rahatsızlığın psikolojik yansımaları şeklindedir. Daha da özele inilecek olursa, misfonya rahatsızlığı bulunan bireyler, belirli desendeki seslere negatif duygusal reaksiyonlar vermekte, otonom sinir sistemi uyarılmaktadır.

Misfonya tedavisinde herhangi bir yasal tedavi metodu olmasa da multidisipliner yaklaşımların hastalara yardımcı olduğu görülmüştür.

Odyologlar, misfonya hastalarının tanılanmasında ve diğer işitsel problemlerin anlaşılmasında bu multidisipliner yaklaşımda yer almaktadırlar. Odyologlar aynı zamanda hastaları açık uygulama (open-fit) tarzı cihazlar kullanmaları konusunda yönlendirerek gerekli habituasyon sağlamakta, hangi sesleri ne zaman maskelemeleri gerektiği konularında yardımcı olmaktadır.

Psikologlar ise bu hasta grubunda misfonya ile mücadelede baş edebilme becerileri ve stratejileri geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmaktadır.


Misfoni hastaların yönlendirilmesinde klinisyenlerin hastalara şu gibi faydaları dokunmaktadır:

Rahatsızlığın anlaşılması
Rahatsızlık başladığında gürlüğün azaltılması ve sürenin kısaltılması
Misfonya ya bağlı stres ve duygusal gerilimin azaltılması
Yaşam stili ve uyku düzeninin düzenlenmesi
Akademik ve sosyal fonksiyonların arttırılması
Aile içi misfonyaya bağlı gerilimlerin azaltılması.
Sonuç
Misfonyanın nöropsikolojik bir rahatsızlık olduğu ve duygusal etkileri sebebiyle odyoloji uzmanının yanı sıra psikolog eşliğinde tedavi edilmesi önemlidir. Misfonyanın multidisipliner yaklaşım ile daha kolay tedavi edileceği unutulmamalıdır.
Kesin olmamakla birlikte bau odyoloji hakkında böyle bir duyum var.
E artık kim kafasına göre bölümü açmaz.
En azından mezun sayısı azalacak kısmen #lol

Olayın aslını bilen varsa aydınlatsın.
bir gerçekliği belirli bir evren üzerinde kanıtlamak için, farklı aşamalardan geçerek bir dizi metotlar ve analizler sonucunda kanıtlanan veya reddedilen çalışmaları kapsar. Bu çalışmalar farklı birçok metodu kapsar. Tüm çalışmalar; pozitif bilime hizmet etmek, bilim dünyasına katkı sağlamak, yeni bir yöntem bulmak, sektöre ve halka fayda sağlayacak yöntemler geliştirmek gibi amaçlara hizmet eder.

Bilimsel araştırmalar, kanıta dayalıdır. Bununla beraber tutarlı, kalıcı ve mantıksal açıklamalara dayanır ve nesnel bilgiler içerir. Böylece bilginin kanıtlanması ya da reddedilmesi doğrultusundaki karar sorgulanamaz ve geçerli olur.

Her araştırma bir merak ve şüphe gibi bir duyguyla teşvik edilir. Bu merak duygusu ARAŞTIRMA KONUSU/FİKRİ’dir. Bu fikir merakla birlikte toplumdaki bir eksiklikten veya ihtiyaçtan ortaya çıkar. Daha sonrasında araştırmacı gerçekleştirmek istediği çalışmanın ARAŞTIRMA SORUSU’nu oluşturur. Bu sorudan yola çıkarak araştırmacı sorusuna cevap vermek için öncelikle, daha önceden bu soruyla ilgili yapılmış bir çalışma olup olmadığını incelemek için bir LİTERATÜR TARAMASI yapar. Bu tarama sonucunda sorusuna vereceği olası cevapları oluşturur ve yapacağı çalışmada neyi kanıtlamak istediğine karar verir. Bu karar HİPOTEZ’dir. Araştırma süresince araştırmacının bir hipotezi istatistiksel olarak ikiye ayrılır. Bunlar H0 hipotezi ve H1 hipotezidir. H0 hipotezi, farklılık içermeyen, eşitlik ve benzerlik üzerine kurulmuş hipotezdir, bir diğer adı da ‘null/boş hipotez’dir. H1 hipotezi ise farklılığı savunan hipotezdir. Araştırmacı bu hipotezleri araştırması için oluşturduktan sonra çalışmasının metodunu oluşturur. Devamı için tıklayınız
Odyoloji, işitme ve denge bozukluklarıyla ilgilenen bir bilim dalıdır. Odyologlar, hastaların işitme problemlerini teşhis etmek ve tedavi etmek için çalışır. Ancak, odyoloji öğrencisi olmak, bu alanda başarılı olmak için çeşitli zorluklarla karşılaşmanın da bir yoludur. Bu makalede, odyoloji öğrencilerinin sıklıkla karşılaştığı zorluklardan bazılarını keşfedeceksiniz.

Odyoloji eğitimi, karmaşık bir akademik ve klinik disiplini içerir. İlk olarak, işitme sisteminin anatomisi ve fizyolojisi hakkında derinlemesine bir anlayış geliştirmek gereklidir. Karmaşık terimler ve teknik konular, odyoloji öğrencileri için başlangıçta kafa karıştırıcı olabilir. Neyse ki, öğretimciler genellikle öğrenme sürecini kolaylaştırmak için interaktif yöntemler kullanır ve öğrencilere pratik deneyimler sunar.

Bununla birlikte, odyoloji eğitimi sadece teorik bilgilerle sınırlı değildir. Öğrenciler aynı zamanda laboratuvar ortamında gerçek hastalarla çalışırken becerilerini uygulamak zorundadır. Bu, öğrencilerin işitme testlerini ve değerlendirmeleri yaparken doğru sonuçları elde etmek için teknik becerilerini geliştirmelerini gerektirir. İlk denemelerinde hata yapmak veya sonuçları yanlış yorumlamak yaygındır, ancak pratik yaparak ve mentorlarının rehberliğiyle öğrenciler bu zorluğun üstesinden gelebilir.

Odyoloji öğrencilerinin karşılaştığı bir diğer zorluk da hasta ile iletişimdir. Çoğu zaman, işitme problemleri olan insanlar duymada güçlük çeker ve bu da iletişimi zorlaştırabilir. Odyologlar, hastaların ihtiyaçlarını anlamak ve onlara uygun tedaviyi sağlamak için empati kurma becerisine sahip olmalıdır. Bu beceriyi kazanmak, zaman ve deneyim gerektiren bir süreçtir ve öğrencilerin odyoloji stajları sırasında bu beceri üzerinde çalışması beklenir.

odyoloji öğrencileri karmaşık bilimsel konularla, teknik becerilerle ve hasta ile iletişimle ilgili çeşitli zorluklarla karşılaşır. Ancak, bu zorluklarla başa çıkmak için sabır, azim ve uygun eğitimle donanmış olmaları beklenir. Odyoloji öğrencileri, işitme sağlığı konusundaki uzmanlıklarını geliştirmek için bu zorlukları aşarak gelecekteki hastalarına yardım etme fırsatına sahip olacaklardır.
2. ve 3. sınıflarda yapacağımız stajlarda klinik açısından ne gibi zorluklar oluyor deneyimli meslektaşlar bilgilendirebilir miyiz? ?